Bulanık Alparslan Otağında (Kıl Çadırı) düzenlenen tanıtım ve imza gününe Bulanık İlçe Hastane Başhekimi Dr. Sadrettin Arslan, Bulanık Müftü Vekili Servet Güler, Bulanık İlçe Milli Eğitim Müdürü Yalçın Tunçel, Şube Müdürü Tekin Erdoğan,  Malazgirt Devlet Hastanesi Müdürü Hüseyin Haydaroğulları, siyasi parti temsilcileri, Kurum Amirleri, Yazar Korkmaz’ın Meslektaşları, Ailesi,  STK Başkan ve üyeleri ile çok sayıda Bulanıklı katıldı.

Bulanık Müftü Vekili Servet Güler’in yaptığı dua ile başlayan kitap tanıtımı programında konuşan r Birkaç Söz ve Dilber’in yazarı  Salih Korkmaz, tüm katılımcılara teşekkür ederek“ İlhamımı ve fikirlerimi ilim ve bilim ile süsleyip bugün kendi şehrimde, kendi insanlarım içinde bana bir kültür ve sanat etkinliğine ev sahipliği yapma şerefi ve mutluluğu veren Allah’a hamd, onun elçisi Hz. Muhammed’ e salat ve selam olsun.

Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum nasihati ile aldığım terbiye gereği bende maddi manevi hakkı olan her insanı hayır ve minnetle anarım. Ancak öğrencilik yıllarımda özellikle tesirinde kaldığım ortaokuldan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenim Salih hocam, liseden edebiyat öğretmenim Oktay Hocam, lisans eğitimlerimden Buket hocam, yüksek lisans eğitimlerimden Yüksel hocamı burada anmaktan büyük şeref duyarım. Özellikle beni yazma işine yüreklendiren, yönlendiren Oktay ERGİN öğretmenimin hakkını ifade etmeliyim.

Kitap yazma sürecine başlamadan fikirlerine başvurduğum hocalarım, yazar arkadaşlarım; kitap yazma sürecinde eleştirilerini aldığım meslektaşlarım; kitap basım sürecini hızlandıran kuzenlerim, mesai arkadaşlarım; kitap yayın ve tanıtım sürecinde desteğini aldığım meslektaşlarım, velilerim, öğrencilerim ve eserlerime sahiplenen Bulanıklı esnafların şahsında ilk andan şuana kadar bu eserlerde iyi niyetle katkısı olan herkese minnettarım.”dedi.

EVLİYA VE ŞEHİTLERİ BU KİTAPLRADA BÜYÜK BİR GURUR

Binlerce alim, yüzlerce evliya ve onlarca şehidi bu kitaplarda anmak büyük bir gurur olduğunu belirten Korkmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Ömrümün sonuna kadar bana kötülük yapsa da iyilik yapacağım desturu ile kötülüğe de iyilik terbiyesi ile nakş olmuş şecaati anlatmaya çalışmak başlıca mutluluğumdur. Canlı gözlerle gördüğüm en büyük Allah dostunu tasvir etmeye çalışmak tarifsiz bir zevk ve lezzettir.

İnsanlığın ortak mirası islamın hikmetlerini, onun peygamberinin ve kitabının öğütlerini anlatmaya çalışmadan ölmek işime gelmedi. Bin yıllık insana hanedarlığı, islama hizmetkarlığı anlatmaya çalışmadan ölmek işime gelmedi. Din uğruna şehadet şerbeti içmiş bir dedenin torunu olarak Yezid’ e karşı Hüseyin’ in davasını anlatmaya çalışmadan ölmek işime gelmedi. Bir sığınma evi, esirgeme kurumu, yardımlaşma ve dayanışma birimi, yolcu konağı gibi günümüz modern sosyal devlet hizmetlerinin tamamının verildiği, din adamlarının eğitimlerini ve icazetlerini aldığı, insan hayatına lazım gelen fazilet ve marifetlerinin öğretildiği Abıri külliyesini anlatmadan ölmek işime gelmedi. Bin yıllık yaşam pratiğimizde tecrübe ettiğimiz kadim medeniyeti, insana izzet ve ikramla hürmet eden kültürü anlatmadan ölmek işime gelmedi. Sadakat ve samimiyetle bağlı komşulukları, şefkat ve muhabbetle bağlı akrabalıkları anlatmadan ölmek işime gelmedi.”ifadelerine yer verdi.

BİZE KALAN KÜLTÜREL MİRASI AKTARMAK HER BİRİMİZİN BAŞLICA GÖREVİDİR

Medeniyetimizin; modern kültür ve medeniyetin sanattan spora, felsefeden bilime kadar gelişiminde öncülük eden marifetleri saklı kalmalıydı diyen Korkmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “ Biz sülaleden varlıklıların akarsuyuna bent çekip damla damla üretime geçmesi mucize değildir. Bize kalan kültürel mirası layıkıyla yaşayıp, güzelleştirip aktarmak her birimizin başlıca görevidir.      

Korkmaz, bireylerin olduğu kadar toplumların bağışıklığı ile umudu arasında bağ vardır. İthal kültürlerle yapılacak yamalar yerine toplumların meşalesini aydınlatacak, hedeflerini yükseltecek hamallara ihtiyacı vardır. İlimle yüklenmiş yükleri ile daha çok hamallık yapacak insanlara elbirliği ile sahiplenmek gerekir. Aksi takdirde gözler mürüvvetini görmeden açık gidecektir. Savaşlar, salgın hastalıklar, doğal afetler gibi bilimsel bir buluş, sanatsal bir eserde bireylerin ve toplumların hayatında önemli dönüm noktalarıdır. Hızla yükselmeyi sağlayacak etkenler kadar sendelemeye sebep olacak etkenler de olabilir. Unutmayın ki bir boksörün yenilmesinin sebebi aldığı darbe değil zamanında yerden kalkamamasıdır. Sizi ayakta tutan takatinizi, galip gelmenizi sağlayacak bağışıklılığınızı canlı tutun. Bu duygu düşüncelerle tekrar bu günümüzde bizleri yalnız bırakmayan tüm dostlara teşekkürlerimi sunarım.”dedi.

Program Yazar Salih Kormaz’ın “Birkaç Söz ve Dilber” adlı kitaplarını okuyucuları için imzalaması ile sona erdi.